Elektronik ticaret faaliyetinde bulunan sitelere 2015 yılında, tüketicilere karşı belli sorumluluklar getirildi. Mayıs ayında yürürlüğe giren ‘Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’ bu ticaretin taraflarına ilişkin esas ve usulleri belirlerken, diğer yandan da pek çok yerleşik uygulamayı kökten değiştiriyor.
Yasa sadece tarafların sorumluluklarını değil, aynı zamanda bu kapsamda düzenlenecek sözleşmeler ve bilgi verme yükümlülüklerine ilişkin de pek çok kural ve yaptırım getirdi.
Bu düzenlemeler arasında en çok tartışma konusu olan; alıcılara gönderilecek ‘Ticari Elektronik İleti’ler. Bunlara kısa mesaj, email, reklam için yapılan aramalar da dahil. Bu iletileri gönderecek olan şahıs ve kurumlar için getirilen yükümlülükler ana hatları ile şöyle;
Yeni yasa ile opt-in adı verilen sistem benimsenmiştir. Buna göre satıcılar, ticari elektronik ileti göndermeden evvel alıcılardan bu konuda yazılı onay almalıdır. Bunun için sözleşme ile veya siteye üye olurken tıklama yöntemi tercih edilebilir. Ancak yazılı onay metninin ne gibi ifadeler içereceği, hangi aşamada onay alınması gerektiği gibi konular da soru işareti haline gelmiştir.
Diğer yandan alıcıdan hali hazırda bu amaçla izin alındı ise kullanım ve bakıma yönelik sonraki elektronik iletiler için tekrar onay alınmasına gerek bulunmuyor. Bir de ticaretin devamı için esnaf ve tacirler bu kapsamın dışında bırakılmıştır.
Ayrıca iletilerde, alıcının bu iletileri almaktan vazgeçme imkanını tarif etmek de zorunlu. Bu hakla birlikte tüketici bir nebze sahte ve taciz niteliğindeki iletilerden rahat nefes alsa da, elektronik iletiyi gönderecek taraf için bu durum yeni bir handikap haline geldi.
Elektronik iletinin en yaygın olanlarından kısa mesaj ve eposta açısından bu durum belli sıkıntılarında beraberinde getirdi. Çünkü elektronik ileti içeriği bir yana, nasıl bu iletileri almaya son verilebileceğinin anlatımı diğer yana, bir de iletilerde satıcı firma veya kişinin, unvan ve iletişim bilgilerinin de açıklanması zorunlu kılındı.
Bütün bunlara uyan doğru bir iletinin, tek bir kısa mesaja sığmaması ve maliyetin artması ise ne yazık ki tek sorun değil. Örneğin eposta için alınan onayın SMS için de geçerli olup olmayacağı; bir firmanın birden fazla servisi varsa ve sadece birine ilişkin onay alınmışsa diğer servisler için yeniden onay alınıp alınmayacağı; SMS içinde iptal linki verilirse akıllı telefonu olmayanların mağdur olması ihtimali gibi sorunlar da beraberinde geldi.
Alıcı ileti almaya son vermek istediğini belirttikten sonra 3 gün içinde reklam göndermeyi de sonlandırmak gerekiyor. Aksi halde idari para cezaları da kanunda yaptırım olarak düzenlendi.
Nasıl gönderileceğine ilişkin tüm sorunlar aşılabilirse, yasaya göre içeriğe de dikkat etmek gerekiyor. İletinin içeriği alınan onaya uygun olmak zorunda. Örneğin, pazarlama veya cinsel içerik iletimi, siyasi propaganda içermesi de yasak.
Elbette sadece iletiler değil, siparişler, sözleşmeler, şeffaflık, bilgi verme yükümlülüğü, kişisel verilerin korunması gibi kanunla gelen daha bir çok yükümlülük mevcut.
En karmaşık bölümlerden biri, daha önceden alınan onaylar konusu. Bu konuda da mühim olan, önceden alınmış onayların gerektiğinde ispatlanabilir olması. Bunun için de log kayıtlarının tutulması zorunluluğu söz konusu.
Yeni yasaya göre, tüm bunlara uyulmadığında yaptırım olarak ağır idari para cezaları mevcut. Dolayısıyla Mayıstan bu yana pek çok firma e-ticaret faaliyetlerini bu düzenlemeye uygun hale getirmeye özen gösteriyor. Ancak elbette ağır yükümlülükler, ticari hayatı da zorlaştırmıyor değil.
‘Bu yazı ilk olarak E-ticaret Çağı dergisinin Şubat 2016 sayısında yayınlanmıştır.’