E-ticaret lojistiğinde günümüzde kullanılan pek çok yöntem var ancak yeni teknolojinin avantajlarını kullanmak neden mümkün olmasın? Hem de daha hızlı, ucuz ve adres tespitinde daha akıllı. Ayrıca teslimatı yapacak aracı firmanın nazı da olmadan. Siparişler trafiğe takılmadan 10 dk. Da kapıda. Bunlar hayal değil, uzaktan kumanda edilebilen, çeşitli boyutlardaki insansız hava araçlarından drone’lar bu işi çözecek. Ama biz hukukunu nasıl çözeceğiz sorun orada.

Drone’lar dünya çapında pek çok ülkede faydalı amaçlar için kullanılıyor; askeri, acil yardım ve ilaç, doküman ulaştırma, yiyecek ihtiyacı, felaket yönetimi, uzay incelemeleri, arkeolojik bulgular, trafik çözümü, tarım, enerji, kontrol, çevre ve iklim gibi. Ancak drone’larla e-ticaret sevkiyatları da kapıda diyebiliriz.

Bu konuda Amazon, Google, Alibaba gibi firmalar son birkaç yıldır üzerinde çalıştığı drone’lar ile sevkiyatı yapmaya hazırlanıyor. Ancak Drone’larla sevkiyatın elbette ağırlık sınırı, mesafe kısıtlaması, kötü hava koşulları, inecek yer sorunu, vurulma ihtimali, yasaklı hava sahaları gibi dezavantajları da  yok değil. Ancak enerji, işgücü kaybı, trafik, çevre kirliliği gibi sorunların iyileştirilmesine de dolaylı olarak katkıda bulunacağı bir gerçek. Elbette alışkanlıklar da değişecek. Hatta tüketicinin kargom nerede sorusuna cevaben, belki de uçuşu canlı izlemesi bile mümkün olabilir.

Son yıllarda drone’larla ilgili özel hayatın gizliliğini ihlal, casusluk, terörizm, canlıların yaşamını tehlikeye sokma, mülkiyet hakkı ihlali, askeri ve hassas bölgelerde uçuş ihlalleri gibi olaylar da hızla tırmanmaya başladı. Bunun üzerine Amerikan Havacılık İdaresi (FAA) drone’lar için kayıt zorunluluğu ile bazı hassas, askeri bölgelerde uçuş sınırları ve yasakları belirledi. Elbette geçici olarak bazı dönemlerde de sınırlamalar getirilebiliyor. Örneğin geçen ay Superbowl maçında stadyum etrafında uçuş yasaklandı ve pilota para cezası verilebileceği, drone’ların da vurulabileceği duyuruldu.  Yine İngiltere’de yükseklik sınırının yanında, can güvenliği ve mahremiyet ilkesi gereği drone’ların kişilere 50 m’den fazla yaklaşması yasak.

Türkiye’de de geçtiğimiz ay yapılan bir düzenleme ile, azami kalkış ağırlığı 500 gramdan fazla olan drone’ların ve pilotlarının 1 Mayıs’a kadar Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne kaydedilmesi zorunluluğu getirildi. Kayıt internetten yapılabiliyor ve 7 gün içinde sonuçlanıyor. Kayıt sırasında adli sicil kaydı, TC ve Vergi Dairesi, Numarası gibi bilgilerin de verilmesi zorunlu. Ayrıca pilot veya işletmecisi her yıl, tüm bakım ve  onarımları yaptığını yasal bir beyanla taahhüt etmek ve üçüncü kişiler zarara uğrarsa karşılamak zorunda.

Drone’ların ve pilotlarının sorumluluğu da drone’ların kilo sınırlarına göre değişiklik gösteriyor. Örneğin; 25 kg üstündeki drone’lar ve ağırlığına bakılmaksızın ticari faaliyet gerçekleştiren drone’lar, Türk Hava araçları tesciline kayıt olmak zorunda ve sigorta yaptırması zorunlu. Ayrıca yetkisiz ve belirli yasak hava sahaları üzerinde uçuş olursa, cezai yaptırım tüm drone’lar için getirilmiş düzenlemelerden biri.

Ancak drone’larla e-ticaret sevkiyatı yapılırsa başka sorunlar da yaşanacaktır. Örneğin ulaştırma sırasında drone’un kazası veya vurulması halinde, ürünün bu sırada çalınması durumunda sorumluluğun kime ait olacağı; drone yolda iken cayma hakkı kullanılırsa teslimatın iptali gibi hallere de hazırlıklı olunması gerekecek. Hatta drone’un ileride hava trafiğine takılması durumunda, taahhüt edilen dakikada ulaşamaması gibi durumlar da yaşanacaktır. Nitekim yasaklı ürünlerin taşınması, sınır ihlalleri gibi güvenlik endişeleri de doğacaktır.

Ayrıca üretici, satıcı, hizmet sağlayıcı, kullanıcı ve son tüketici anlamında herkes için kolaylık yaratacaksa da, tüm bu kişilerin yasal sorumlulukları bakımından da kanunda yeniden düzenlenme yapılması ise kaçınılmaz bir ihtiyaç.

‘Bu yazı ilk olarak E-ticaret Çağı dergisinin Mart 2016 sayısında yayınlanmıştır.’

Leave your comment

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.