E-ticaret siteleri de pek çok internet sitesi gibi sosyal mecralarda ve internette tanıtıma ihtiyaç duyar. Elbette sadece bilinirlik de yetmez, bu bilinirliğin olumlu yönde devamını ve yönetimi sağlamak da mühimdir. Ayrıca tüketici sorunlarına hızla çözüm üretebilmek, firmanın marka gücünü korumak, sosyal medyada yaşanabilecek krizlere doğru zamanda ve doğru strateji ile müdahale edebilmek, online itibar yaratmak ve bunu daim kılmak diğer önemli ihtiyaçlar olarak sayılabilir. Bu sebeple bir takım reklam ajansları ile çalışmak kaçınılmazdır. Peki ajans ile hukuki ilişkiler çıkmaza girerse ne gibi durumlar yaşanabilir, birlikte inceleyelim.
Bir ajans ile çalışmaya başladığınızda bunun sitenize bilinirlik anlamında getireceği artılar tartışmasızdır. Dolayısıyla bu, hedef kitlenizin genişlemesini ve ticari kazanımlarınızın da artmasını sağlayacaktır. Ancak ne tür beklentiler içinde olduğunuzu ve hedeflerinizi belirlemiş olmak önceliğiniz olmalıdır.
Öncelikle bir ajans ile çalışmaya başlamadan evvel, sözleşmeli olarak çalışmanız gerektiğini hatırlatalım. Her iki tarafın da daha sonradan beklentilerini garanti altına alacak en önemli belge, aradaki sözleşmedir. Bu sözleşme, her iki tarafın da haklarını koruyacak şekilde adaletli olarak düzenlenmelidir. Sözleşmede, mutlaka hizmetin konusu ve detayları açıkça belirtilmeli, her iki tarafın da hak ve yükümlülüklerinin sınırları net çizilmelidir. Ayrıca uyuşmazlık söz konusu olursa nasıl çözümleneceği, herhangi bir tarafın ihlali söz konusu olursa cezai şart veya tazminat maddelerinin varlığı, tarafların korunması gereken gizli bilgileri gibi düzenlemeler bu sözleşmede yer almalıdır.
Yaşanan en büyük handikaplardan biri, sözleşme var olsa dahi, bir tarafın hizmet alamadığını iddia ederken, diğer tarafın da hizmeti sağladığını veya alacaklı olduğunu iddia ettiği durumlardır. Genelde ajans hizmet verdiği halde, e-ticaret sitesinin beklenen bilinirlik hedefine ulaşamamış olması veya kar edememiş olması da, hizmet verilmediği iddiasını kuvvetlendirir. Böyle uyuşmazlıklara düşülmemesi adına, hangi mecralarda bilinirlik kazanmaya çalıştığınızı, hedef kitlenizi ve tüm bunlara karar verirken belirleyeceğiniz metrikleri iyi seçmiş olmanız gerekir. Nihayetinde iddia edilen hak için yasal yollara başvurma öncesinde sözleşmedeki yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğine dikkat etmek gerekir. Aksi halde hizmet verildiği halde, eğer beklentinize ulaşamaz iseniz, bu her zaman hizmetin verilmediğini göstermez.
Bu tür anlaşmazlıklara ilaveten, bir de sözleşmede kararlaştırılan ücretin ödenmemesi gibi durumlar ortaya çıkmaktadır. Hizmet almadığı iddiasında olan tarafın, sözleşmede belirlenen ve ödemekle yükümlü olduğu ücreti ödemekten kaçınması durumları ile karşılaşılmaktadır. Bu gibi durumlarda ajans tarafından size fatura kesilmiş ve tebliğ edilmiş ise ve yasalara uygun şekilde iade etmemiş iseniz, ödemeyi kabul etmiş sayıldığınızı hatırlatalım. Bu mevzu karşısında – bir şekilde haklı olduğunuzu düşünerek- ödemediğiniz bedel yüzünden, tarafınıza yönelik bir icra takibi ile karşılaşabilirsiniz, hatta stoktaki ürünleriniz de haczedilebilir. Diğer yandan size yönelik bir dava süreci de başlatılabilir. Bunun tam tersi olarak, aynı şekilde sizin hizmet alamadığınız durumda; ajansa karşı dava süreci başlatmanız da gerekebilir. Böyle bir durumda da haklı olduğunuzu ve hizmet alamadığınızı ispat edebilecek kuvvetli delillerinizin bulunması gerekecektir.
Diğer yandan ajans ile çalışmaya son vermeniz halinde, onların yürüttüğü sosyal medya hesaplarınız size nasıl devredilecek ve şifreleri ne olacak, yönetim kimde kalacak gibi sorular devreye girecektir ki, bu tür uyuşmazlıklara getirilecek çözümlerin de hukuki destek alarak, noter kanalı gibi resmi yollar ile yapılması en sağlıklısıdır.
Peki ajans, sizin onlara sözleşme ile devrettiğiniz haklarınızı kötüye kullanırsa? Böyle bir durumda da yine doğmuş olan zararınız tazmin ettirebilir, bu yönde hukuki ve cezai olarak yasal süreç başlatmanız mümkündür. Elbette taraflar arasındaki sözleşmede, bu tür ihlallere karşı tarafları koruyan düzenlemelerin varlığı da bu noktada önem kazanmaktadır.
Bir ajans ile çalışmayı tercih etmek zorunlu mu? Hayır ama sonuçta herkesin her teknik araca aynı uzmanlıkla hakim olması mümkün olmadığından, uzman bir yardım her zaman sizi daha ileriye götürecektir.
Son olarak, üçüncü taraf bir kişi veya firma ile çalışacak iseniz, bu bir ajans olsun olmasın, en başta her zaman dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de gizlilik sözleşmesinin varlığıdır. Böylece ticari sırlarınızı, yasalarda belirlenen sürelere uygun olarak koruyabilir, hukuka aykırı şekilde kullanılması ihtimalinin önüne geçebilirsiniz.
‘Bu yazı ilk olarak E-ticaret Çağı dergisinin Ağustos 2016 sayısında yayınlanmıştır.’