İnternete sadece akıllı telefonların, tabletlerin, bilgisayarların ve sunucuların bağlandığını sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Gartner şirketinin bir öngörüsüne göre, İnternete bağlı cihaz veya nesne sayısı 2020 yılında 26 milyarı bulacak. Peki bu 26 milyar nesne nelerden oluşuyor? Trafik sensörlerinden meteoroloji sensörlerine, güvenlik kameralarından trafik kameralarına, elektrik sayaçlarından, akıllı ev konseptindeki ısıtma soğutma aydınlatma sistemlerine, elektronik geçiş sistemlerinden temassız ödeme yapan kartlara, bazı evlerdeki akıllı buzdolaplarından bebek monitörlerine, mağazalardaki beaconlar’dan havada dolaşan dronlara kadar milyarlarca internete bağlı nesneden / cihazdan bahsediyoruz. Bu nesneler günlük hayatımızı kolaylaştırma işini üstlenirken, aynı anda devasa boyutta verileri ana sunuculara iletiyor. Toplanan bu denli devasa veri ise, hayatımızı kolaylaştırmak için kaydediliyor ve bir yerlerde işleniyor. İnternet üzerindeki milyarlarca nesne üzerinden iletilen her türlü veri ile sınırlı enerjiler daha verimli kullanılabilir, devletler vatandaşlara daha çok hizmeti daha düşük bir maliyetle sunabilir, insanlar kendilerine analiz edilerek sunulan verilerle hayatlarını daha kolay yaşayabilirler.

Bugün gelinen noktada, bu tür devasa veriler arasında analiz yapmak, veriler arasında ilişki kurmak ve detaylı analizler yapabilmek mümkün. Hatırlarsanız, ABD’nin mağaza zincirlerinden olan Target, 13 yaşındaki bir kız çocuğun babası tarafından kızına gönderilen hamilelik ve bebek bakım ürünleri bülteni yüzünden suçlanmıştı. Fakat 13 yaşındaki küçük kızın gerçekten de hamile olduğunun ortaya çıkması kuşkusuz bir çok soruyu akla getirmişti. Bazı firmalar hakkımızda bu kadar şeyi neredeyse gerçeğe yakın nasıl ve ne şekilde bilebiliyor? Target’in hamilelik testi aslında cevaplaması zor bir soru değildi, küçük kız sürekli hamilelikle ve bebek bakımıyla ilgili ürünleri aramıştı ve Target elindeki verilerle bu müşterisinin hamile olduğunu tahmin etmişti.

Ancak nesnelerin interneti dediğimiz alanda, hem bireysel hem de toplumsal anlamda, hangi nesnelerin nerde, ne kadar, nasıl bir veri işlediğini tahmin etmek hiç de kolay değil. Düşünsenize, sabah evden çıktınız ve işe gittiniz, yolunuzun üzerindeki tüm kameralara görüntünüz düştü, köprü geçiş ücreti tahsil edilirken kayıtlara geçtiniz, cebinizdeki telefondan adımlarınız sayıldı, yürüdüğünüz güzergah GPS sayesinde kaydedildi. Sadece sizin için toplanan veri bu haliyle bile korkutucu. Kredi kartı, cep telefonu ve Sağlık Bakanlığı’nda bulunan sağlık kayıtlarınızdan hiç bahsetmiyoruz bile. Bu durumun bireysel ve toplumsal anlamda, devletlere gözetleme ve izlemenin kapılarını ardına kadar açan imkanlar sunduğunu söylemek yeterli olacaktır.

Nesnelerin interneti konusunda Siber Güvenlik açısından da kısa bir değerlendirme yapmakta fayda var. Bugünkü teknolojilerle trafik, anlık olarak sensörler, kameralar, uydular ve bireysel navigasyon cihazlarıyla toplanan verilerle kontrol edilebiliyor ve trafik tek bir merkezden yönetilebiliyor. Sistemi çökertmek ve şehirde kaos yaratmak için ana merkezin sistemine sızılması yeterli. İnternete bağlı nesneler sağladıkları fayda açısından çok iyi ancak, acaba saldırılara veya sızmalara karşı yeteri kadar korumaları sağlanmış mıdır sorusunu akıldan çıkarmamak gerekiyor.

Başta ABD olmak üzere bir çok devlet düzenleme anlamında bu konuya el attı. AB, geçende yayınladığı bir raporda, nesnelerin interneti konulu raporun ana başlıkları mahremiyetin azalmış olması ve veri korumanın zorluğu oldu. Raporda, silme ve unutulma haklarının mutlaka gözetilmesi gerektiği vurgulandı. ABD’de konu hem şirketlerde hem de resmi makamlarda derinlemesine tartışılıyor. Ne var ki, devletler düzenlemeleri bireysel kullanıcılar ve şirketler için yaparken, kendi alanlarında tutmuş ve kaydetmiş oldukları verilerin gizliliği konusunda o kadar da istekli değiller. Terörle mücadeleyi sebep göstererek, kişisel mahremiyetin zedelendiği konusunda bizimle hemfikir olmayı tercih etmiyorlar. Türkiye’de de durum beklendiğinden farklı değil, hem anlayış hem de yasal düzenleme bakımından 20 yıl önce neredeysek halen orda durmaya devam ediyoruz.

Leave your comment

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.