Avrupa Dijital Tek Pazar

EU_Single_Market.svg

Netflix, birkaç aydır Türk kullanıcılarına açık. Türkçe dublaj, altyazı seçeneklerinin yanı sıra yerel yapımlara da yer vermeye başladı. Bilenler bilir, Netflix resmi olarak Türkiye’ye girmeden evvel de VPN servisleri ile de izlenebiliyordu, ancak Türkçe desteği yoktu. Bunun nedeni Netflix’in önündeki lokasyon engeliydi, yani çok sayıda yapımın sadece ABD sınırları içinde veya ABD dışı bazı ülkelerde izlenmesine izin verilmesiydi. Netflix, dünyaya açılma planını içinde Türkiye’nin de bulunduğu 40’a yakın ülke ile başlattı ve yapımcıların iznini de alarak içeriklerinin büyük bir kısmını bu ülkelere de taşıdı. Bütün içerikler olmasa da hatırı sayılır sayıda içerik, hatta yerli yapımlar bile artık Türk kullanıcıları tarafından izlenebiliyor. Bazı içerikler veya yapımlar ise, ABD’li yapımcıların Türk yerel platformlarla anlaşmalarından ve rekabetin korunmak istemesinden dolayı halen seyredilemiyor.
Görüldüğü gibi, dizi, film, belgesel ya da müzik gibi bir çok içeriğin çeşitli kanallarla dağıtımının önünde bir çok engel var. Bazen geo-location denilen coğrafi sınırlarla belirlenen telif hakları sözkonusu olabilirken, bazen de rekabeti korumak ve haksız rekabeti önlemek için ülkeler arası dağıtım engellenebiliyor. Bazen vergi meselesi engel olurken, bazen de iç piyasalardaki yerel firmaları koruma içgüdüsü de engel olabiliyor.

Avrupa Birliği’nde de şu sıralar bu tür sorunları aşma çalışmaları yürütülüyor. Avrupa Birliği ülkelerinde halen dijital ürün ve hizmet dağıtımında telif hakları konusunda coğrafi engeller bulunduğu gibi, elektronik ticaret alanında da sınır ötesi engeller ve vergisel farklılıklar var. Bu sebeple, AB’nin bilgi toplumuna dönüştürülmesi kadar AB’de bu tür engelleri kaldırmak amacıyla bir Dijital Tek Pazar oluşturulması fikri ön plana çıktı. Avrupa Komisyonu ise bu fikri bir adım öteye taşıyarak Mayıs 2015’te 3 temel başlık ve 16 eylemden oluşan strateji planını açıkladı. AB ülkeleri bu stratejiyi destekleme kararı aldı. Dolayısıyla, AB vatandaşları dijital ürün ve hizmetlere kolayca erişebilecek, dijital hizmetler pazarı genişleyecek ve dijital ekonomi büyüyebilecektir. Hakikaten, her ne kadar Avrupa Birliği ülkeleri içinde serbest dolaşım, çalışma özgürlüğü, hukuksal uyum var gibi gözükse de pratikte telekomünikasyondan internet hizmetlerine, elektronik ticaretten telif haklarına kadar ülkesellik devam etmektedir. En basitinden söylemek gerekirse, Almanya’da kullandığınız mobil internet hattını kesintisiz olarak diğer bir AB ülkesinde kullanma şansı olmamakta, Fransa’dan izleme hakkı satın alınan bir film İngiltere’ye yapılan seyahatte izlenememektedir. Aynı şekilde, İspanya’dan alınan bir ürün bazen Finlandiya’ya hiç gönderilememekte, bazen de sınır ötesi taşıma nedeniyle yüksek miktarda posta ücreti ödenerek gönderilebilmektedir.

Konunun Netflix ile ilgisi ise şu şekilde ortaya çıkıyor: Bir tarafta Netflix ve diğer ABD firmalarının yavaş yavaş dünyadaki pazarları ele geçirmesi ve zaman içinde piyasaları domine etmesi, diğer yandan AB ülkeleri ve Türkiye’nin halen regülasyon peşinde koşarak bu gelişmeleri dışarıdan izlemesi oldukça tuhaf bir durumu ortaya çıkarıyor. AB ve Türkiye, iç piyasadaki yerel dağıtım kanallarını güçlü tutmak isterken, ABD merkezli bir şirket gelip tüm yerel piyasaları alt üst edebiliyor, kuralları kendisi belirleyebiliyor. Halen Türkiye’deki içerik dağıtım platformları konuya tam vâkıf olamadı, TV kanallarının elindeki eski içerikleri veya gösterimden uzun süre önce kalkmış filmleri on-demand olarak dijital platformlarda yüksek abonelik ücretleri ile satmaya çalışıyorlar. Müşterilerinin şekillendirdiği ve talep edebileceği, bu taleplerin ölçülerek sınıflandırılacağı şekilde çalışmaları yok. Bu tür çalışmaları olsaydı kendi yapımlarını oluşturacak ve tüketicisini bir şekilde memnun edebilecekti. Bunu yapamadığı için de kaliteli içerik üretebilen Netflix ve benzeri platformlarla kısa vadede rekabet etme şansı gözükmüyor.

Müzik endüstrisi aslında iyi bir örnek olarak gösterilebilir. Müzik yapımları da benzer engellere takılıyordu, hem fiyatlar hem de coğrafi sınırlar nedeniyle korsan müzik engellenemiyordu. Ancak önce Youtube, sonra da Itunes ve Spotify gibi platformlar, müziğin dağıtım ve tüketim şeklini değiştirerek müzik endüstrisi önündeki engelleri regülasyon gerekmeden aşma şansını buldular. Korsan müzik neredeyse kalmadı. Şimdi aynı şansı Netflix orta uzun dönemde yakalayacak ve sadece AB Dijital Tek Pazar’ın önünü değil, dünya dijital tek pazarının önünü açacak. Zaten yeni nesil kullanıcının da talebi dijital tek pazarın tüm dünyada olması, hatta sadece dijital ürünlerde değil fiziksel ürünlerde de sınırların kalkması.

Leave your comment

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.